BİREYSEL TERAPİDE VERİLEN HİZMETLER

  • Kaygı bozuklukları (Obsesif kompülsif bozukluk, yaygın kaygı bozukluğu)
  • Sosyal anksiyete,
  • Fobiler,
  • Depresyon,
  • Panik atak,
  • Yemek yeme bozuklukları,
  • Uyku bozuklukları,
  • Dürtü kontrol sorunları,
  • Yetişkin Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite,
  • Travma sonrası stres bozukluğu,
  • Kayıp ve yasla başa çıkma,
  • Öfke ve stres kontrolü,
  • İletişim problemleri,
  • Duyguları düzenleme ve ifade edebilme,
  • Kıskançlık,
  • Bağlanma problemleri,
  • Özgüven eksikliği,
  • Tırnak yeme, Tikler, Takıntılar,
  • Beden algısına yönelik problemler,
  • Yaşamsal değişimler (Evlenme, boşanma, çocuk sahibi olma, işe başlama, iş değiştirme, taşınma).

Birey;  kimlik, benlik ve duygu durumunun farkında olan kişidir. Yetişkinlik, bilinenin aksine gelişim sürecinin sonunda ulaşılabilen bir durum değil, sürekli değişim, yenilik ve uyum gerektiren bir olgunlaşma sürecidir.

Bireyin üstesinden gelemediği pek çok sorunun aşılmasında ve hastalığın iyileştirilmesinde ise terapiler önemli yer tutar.

Bireysel terapilerin amacı, kişinin stresini kontrol altına alarak olumsuz duygu ve düşüncelerle başa çıkmasını sağlamaktır.

Terapilerden başarılı sonuçlar elde edebilmenin en önemli basamağını; terapistin yetkinliğinin yanı sıra danışanın da değişime karar vermesi oluşturur. Bunun için de danışanın, kendi özgür iradesiyle terapiye başlamaya karar vermesi çok önemlidir.

Terapiler sayesinde birey yaşamını güçleştiren hayat tarzını, alışkanlıklarını değiştirir, kendisini daha rahat ve doğru ifade edebileceği teknikleri öğrenir. Kendine güveni gelen bireyin aile, eğitim, iş ve sosyal hayatta başarısı artar.

 

HANGİ TEKNİK UYGULANIYOR?

Lavanta Psikoloji’de bireylerin hayatlarında zorlandıkları ve aşamadıkları değişik süreçlerde sorunlarının üstesinden gelebilmelerine destek verilir.

Bilişsel Davranışçı terapi teknikleri ile kişiye özel kısa süreli, çözüm odaklı değişik terapiler uygulanmaktadır. Terapist ve danışan arasında görüşmeler yüz yüze yapılır.

Bireysel terapilerde pek çok ekol mevcuttur. Ancak önemli olan; bireyin sorunlarının anlaşılıp,  çözümüne yönelik en uygun ve gerçekçi çözümlerin sunulup kısa sürede kalıcı sonuç alabilmektir.

Psikoterapi bir şekilde eğitim  olarak da tanımlanabilir.

Psikoterapiye ihtiyaç duyan, özellikle de kendi özgür iradesiyle karar veren birey, zaten değişime de hazır demektir.

Çok büyük ve aşılabilmesi zor gibi görünen bazı sorunların ana kaynağı ise çok basittir.

Birey yenilikten ve değişimden korkmaktadır. İlk adımı atacak ya cesareti yoktur ya da çeşitli nedenlerden dolayı çekiniyordur.  Oysa terapi, bir anlamda bireyin değişebilmek için ihtiyacı olan desteği sağlar ve sorunlarını çözümü için gücü kendinden alır..  Değişimden ve bunun gereklerinden kaçınan birey, bunun için hem çevresine hem de kendi düşünce dünyasına aşılması güç, görünmeyen duvarlar örer. Bu duvarlar kendisini çevreye karşı korumak içindir.

Ancak kişinin kendisi için ördüğü bu görünmeyen duvarlar, bir süre sonra da hareketleriyle düşüncelerini kısıtlayan kişisel bir hapishaneye dönüşmeye başlar.  Bu kısıtlılık sonucunda kişi pek çok alanda kayıpları yaşadığında ancak desteğe ihtiyacını gündeme getirebilir.

Daha önceden sahip olduğu, ancak zamanla işlevini kaybetmiş  davranış stratejileri ile düşünce kalıpları, artık  hapishanenin duvarlarını kalınlaştırmaktan başka bir işe yaramaz hale gelmiştir.  İşte bu noktada birey, psikoterapiye yakınları tarafından değil de kendi isteğiyle geldiğinde kalıcı olarak başaracaktır.

Kimlere Bireysel Terapi Önerilir?

– İç dünyasında oluşan bastırılmış duygularıyla çatışma halinde olanlar,

-Duygularını ve kendisini ifade etmekte güçlük çekenler,
-Özgüven eksikliği hissederek sürekli kaybedeceği korkusu yaşayanlar,
-Hayatını, çevresini ve kendisini değiştirmek isteyenler,

-Davranış değişikliği yapmak isteyenler

-Değişik problemlerle başa çıkmaya ihtiyaç duyanlar,
-Farkındalıklarını artırmak isteyenler,

Yaşadığımız dünyada toplumsal ve ekonomik hayat sürekli değişim gösterecektir.  Bu devinime bireylerin de uyum kurabilmesiyle ahenk sağlanabilecektir.

Bir dönem başarılı olan; savunma ve düşünce mekanizmaları  ile davranış stratejileri yeni oluşan ortamda bireyin işine yaramaz hale gelmişse;

Yeni durumlar karışsında işlevsizleştiğini düşünen birey, kendisini tek başına ve çaresiz hissediyorsa;

Aile, iş ve özel hayatında yaptığı fedakârlığın karşılığını alamadığını düşünüyorsa;

Buna benzer pek çok olumsuz duygularla artık tek başına mücadele edemiyor ise

O halde ayağa kalkıp  BİREYİN destek alması gerekiyor.

UNUTMAYALIM Kİ; Kendini değişime ve yenilenmeye kapatan bireyin; psikoterapiyle çözülebilecek basit sorunları, kurtulması zor hapishane duvarlarına dönüşebilir.